TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Bugün tüm dünyanın gözü önünde, özellikle başta ABD ve bazı Batılı ülkeler olmak üzere, Gazze’de yaşanan artık katliam lafının da çok hafif kaldığı bu soykırıma karşı dünyanın seyirci kalması anlaşılabilir bir şey değildir.” dedi.
Kurtulmuş, Yeni Şafak gazetesince, 15 Temmuz şehidi Mustafa Cambaz anısına Büyük Çamlıca Camii 1071 Kongre ve Etkinlik Salonu’nda düzenlenen “Şehit Mustafa Cambaz 2. Fotoğraf Yarışması Ödül Töreni”ne katıldı.
Bu tören için Yeni Şafak ailesini ve Albayrak Grubu’nu tebrik eden Kurtulmuş, bu anma töreninin, Mustafa Cambaz’ın şahsında 15 Temmuz’u bir kere daha hatırlamak ve daha iyi anlayarak sonraki nesillere anlatabilmek için bir vesile olarak sürdürülmesini temenni etti.
Kurtulmuş, 15 Temmuz’un kendileri için sadece yakın tarihte kalmış, büyük acılar ve zorluklar yaşanmış bir geceden ibaret olmadığının altını çizerek, 15 Temmuz’un hem milli şahlanış ruhuyla yeniden bağımsızlık ruhu ve şehadet bilinciyle on binlerce, yüz binlerce insanın ayağa kalkarak sokaklara çıktığı, Türkiye’nin meydanlarını doldurduğu ve her türlü gücü elinde bulunduran zalimlere karşı mücadele edebildiği şanlı bir destanın gecesi olduğunu anlattı.
O karanlık gecenin, milletin şehadet bilinciyle “Ya Allah” diyerek mücadele etmesi sonucu 16 Temmuz’da hayırlı bir sabaha uyanılmasına vesile olduğunu söyleyen Kurtulmuş, o gece şehadet mertebesine erişen 252 şehidi rahmetle andığını aktardı.
Kurtulmuş, bu memleketin vatan olarak kıyamete kadar baki olmasını sağlayan en temel unsurların başında hiç şüphesiz ki şehadet bilincinin geldiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sultan Alparslan Han’ın bu toprakları bizim milletimize, Müslüman Türk milletine açmasından bu yana neredeyse hiçbir günümüzün rahat ve arkasına yaslanarak huzur içerisinde geçtiği vaki değildir. Hep mücadeleyle büyük tehditlerle ne yazık ki zaman zaman Haçlı istilaları da olmak üzere çeşitli şekilde birtakım zorluklarla da karşılaşılmış. Kurtuluş Savaşı öncesinde memleketimizin bazı yerleri işgal dahi edilmiş. Ama bütün bunlara rağmen, en zor zamanlarda bile bu millet ‘Ya Allah’ diyerek ayağa kalkmayı başarmış ve hem istiklaline hem istikbaline sahip çıkmıştır.”
“Bir kısmı, işlenen bu cürümlere ortak oluyor”
Şu anda insanlığın büyük bir dram yaşadığına, ölüme “cennete koşarcasına” giden Gazzeli vatandaşların içinde çok sayıda gazeteci ve fotoğrafçının da bulunduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, vefat edenlere Allah’tan rahmet diledi.
Kurtulmuş, “Belki Mustafa Cambaz fotoğraf sergisini önümüzdeki yıldan itibaren Gazze şehidi gazeteci ve fotoğrafçıları da işin içerisine katacak, Gazze’deki şehitlerimizi de unutmayacak şekilde genişletmemiz mümkün olur diye teklif ediyorum.” önerisini dile getirdi.
Zor zamanlardan geçildiğini ancak hep beraber bu zorlukları aşabilecek bir iradeye sahip olduklarını da gördüklerini söyleyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Bugün tüm dünyanın gözü önünde, özellikle başta ABD ve bazı Batılı ülkeler olmak üzere, Gazze’de yaşanan, artık katliam lafının da çok hafif kaldığı bu soykırıma karşı dünyanın seyirci kalması anlaşılabilir bir şey değildir. Bu anlamda Batı, tarihinde olanı, içinde olanı, kendi sosyal yapısında olanı bir kere daha ortaya koymuştur. Aynen Auschwitz’de, Srebrenitsa’da olduğu gibi bu sefer Gazze’de de bu işlenen insanlık suçlarını görmezden, duymazdan geliyorlar. Ve bunu sanki gelip geçiştiririz zannediyorlar. Bir kısmı, açıkça ve müptezel bir şekilde zalimin elini kolunu serbest bıraktıklarını ilan ederek işlenen bu cürümlere ortak oluyor. Bir kısmı sessiz kalarak ortak oluyor. Bir kısmı ‘Ne yapalım öyle ama.’ diyerek maalesef mazluma da pay çıkartabilecek bir densizlikle bu cürümlere ortak oluyor.”
Bir yanıt bırakın