Dünyanın yükselen gücü Türk Devletleri Teşkilatı’nın 10. Zirvesi Astana’da başladı. Türk devletleri başkanları, “Türk Devri” ülküsüyle bir arada. “Türk Devri” Zirvesi’nin önemini haberimizde anlattık.
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devri’ni Türkiye ile devam ettirmeyi ve Türk dünyasının dünyanın yükselen gücü olmasını hedefliyor.”
Türk devletlerinin bir araya gelerek oluşturduğu Türk Dünyası Teşkilatı (TDT) her geçen gün daha çok güçlenerek adını yükseltiyor.
Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’ın üye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Macaristan ve Türkmenistan’ın gözlemci ülkeler olduğu bir teşkilatlanma…
Türk Konseyi’nin adı Kasım 2021’de İstanbul’da gerçekleşen zirvede “Türk Devletleri Teşkilatı” olarak değiştirildi. Teşkilatın bu ismi almasından sonra Batı ve Doğu medyalarında pek çok analiz yapıldı, değerlendirmeler yer aldı.
Liderler “Türk Devri” için bir arada
Türk Devletleri Teşkilatı Liderleri “Türk Devri” için bir araya geliyor.
Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları 10. Zirvesi, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in ev sahipliğinde Astana’da düzenleniyor.
Zirveye, Azerbaycan, Kırgızistan, Türkiye ve Özbekistan Cumhurbaşkanları; TDT Gözlemcilerinin Devlet/ Hükümet Başkanları ile TDT Genel Sekreteri katılıyor.
“Türk Devri”nin önemini ve bu Zirve’nin dünya gündemine etkisini Bayburt Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ramin Sadık TRT Haber’e değerlendirdi.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk dünyasının dünyanın yükselen gücü olmasını hedefliyor”
Doç. Dr. Ramin Sadık, “Türk Devri” kavramının çok çok önemli olduğunun altını çizdi ve şunları söyledi:
“1990’ların başından itibaren 21. yüzyılın ‘Türk Yüzyılı’ olacağı konuşuluyordu. Merhum Azerbaycanlı şair Bahtiyar Vahapzade’nin ‘Avrupa’nın kuyruğu olmak yerine Türk dünyasının başı olmak lazımdır’ felsefesi ve düşüncesinin, Türk Devri kavramının tam açıklaması olduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devri’ni Türkiye ile devam ettirmeyi ve Türk dünyasının dünyanın yükselen gücü olmasını hedefliyor. Türkiye’nin Türkiye Yüzyılı’nda Türk Devri’nde Türk dünyasına öğreteceği, göstereceği çok konu var. Türk Devri’nin Türkiye ile birlikte ile bütün Türk dünyasını ileriye götüreceğine inanıyorum.”
Dünyada büyük gerilimin devam ettiği bu günlerde, Türk Devletleri Devlet Başkanlarının bir araya gelmesinin 3 sebepten dolayı önemli olduğunun altını çizen Doç. Dr. Ramin Sadık, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Birincisi, şu anda dünyanın dikkati Ortadoğu’da devam eden İsrail- Filistin çatışmasına yönelmiş halde. Öyle ki, Ukrayna-Rusya savaşı bile ikinci plana geçmiş durumda. Türk Devletleri başkanları bir araya gelerek hem mevcut durum nedeniyle atacakları ortak adımları değerlendirecek, hem de ileriye yönelik işbirliği imkanlarını daha da arttırmak üzere birtakım kararlar alacak.
İkincisi, son zamanlarda dünyanın önemli büyük devletlerinin Orta Asya liderleriyle zirveler düzenleyerek hem Rusya, hem de Çin’e karşı geliştirecekleri politikalar nedeniyle bölgedeki jeopolitik çıkarlarına yoğunluk verdiklerini görüyoruz. Nitekim bu bağlamda ilk girişim Eylül sonlarında ABD’den geldi. ABD’de düzenlenen C5+1 toplantısı, Başkan Biden’in riyasetinde New York’ta gerçekleşti. Toplantıya Orta Asya’nın 5 ülkesinin liderleri katıldı. ABD’deki toplantının ardından Berlin’de bu kez Almanya’nın girişimiyle Almanya-Orta Asya Zirvesi düzenlendi. Almanya başbakanı Olaf Scholz’un ev sahipliğinde düzenlenen zirvede Orta Asya ülkeleriyle Almanya arasında işbirliğinin güçlendirilmesi iradesi ortaya kondu.
13 Ekim 2023’te ise Rusya başkanı Putin’in de katıldığı, Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te düzenlenen BDT Zirvesi düzenlendi. Zirvede BDT ülkeleri arasındaki işbirliği imkanları masaya yatırıldı ve gerek ekonomik, gerekse kültürel işbirliklerinin arttırılmasının üzerinde duruldu.
“Türk ülkeleri kendi içlerinde ‘bir aile ortamında’ kararlar alacak”
Yakın günlerde yani 1-2 Kasım tarihlerinde Fransa lideri Emmanuel Macron, Özbekistan ve Kazakistan’a resmi bir ziyarette bulundu. Dolayısıyla büyük güçlerin son zamanlar Orta Asya’ya olan yoğun ilgisi dikkatlerden kaçmazken, Astana’da yapılacak zirvede Türk ülkelerinin kendi içlerinde, ‘bir aile ortamında’ alacakları kararlar çok daha fazla önem arzedecek. Bu bağlamda güvenlikten, ekonomiye, kültürden, siyasal bütünleşmeğe doğru 2040 Vizyon belgesinde üzerinde durulan hususlar çerçevesinde ivedilikle icraata geçilmesi kararlılığı gösterilmesi bekleniliyor.
Üçüncüsü geçtiğimiz günlerde Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı dolayısıyla Türk ülkeleri devlet başkanlarının yolladıkları tebrik mesajlarında Türkiye’nin Türk Dünyası ülkeleri arasındaki entegrasyon sürecine büyük katkılarda bulunduğunu kaydetmeleri oldukça önemli.
Bir yanıt bırakın