İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 2024 yılında yapılacak yerel seçimler için Ankara ve İstanbul adaylarıyla ilgili çalışma başlattıklarını söyledi. 81 ilde seçime kendi adaylarını belirleyerek gireceklerini belirten Akşener, “Blöf yapmıyoruz, kuruluş ayarlarımıza dönüyoruz.” dedi.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bir televizyon kanalının canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Millet İttifakı bileşenlerinin ortak amacının 2023 seçimlerini kazanmak olduğunu ancak bunu başaramadıklarını söyleyen Akşener, “Maalesef ‘kazanacak aday’ dediğim ama bunun üzerine büyük bir linç yediğim bir sistemi başaramadık. Yani kazanacak aday meselesini başaramadık. Kutuplaştırma sisteminin insanları getirdiği noktada iğrenç bir durum oluşmuş. Bütün propagandalar, değerler üzerinden yapılıyor. Oculuk buculuk üzerinden yapılıyor. Milletimizin dertlerini nasıl çözeceğiz üzerinden hiçbir planın, projenin tartışılmadığı ve ‘Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemini değiştireceğiz’ üzerinden yol yürünmediği… İyi Parti olarak elbette biz de bunun sorumlusuyuz.” ifadelerini kullandı.
Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’nı karşılaştıran Akşener, “Cumhur İttifakı, baktığınızda et ve tırnak gibi bir ve beraber olmuş, birbirini masanın altında tekmelemeyen bir sistemi var. Biz ise iş birliği içinde rekabet dediğim bir kavram üzerinden yol yürünecekti biz de onu başaramadık.” değerlendirmesini yaptı.
Akşener, 2023 seçim sonuçlarına ilişkin, “Kalbim ağrıyor. Biz bunu kazanmalıydık. Yani işte bunlar belliydi, böyle olacağı belliydi. Bu, sistemle alakalı bir şey.” diye konuştu.
Yerel seçimlere kendi adaylarıyla gireceklerine yönelik açıklamanın blöf olup olmadığı sorusuna Akşener, “Blöf yapmıyoruz, her seçimden sonra olduğu gibi 2023 seçimlerinden sonra oturduk hem milletimizle hem de partililerimizle konuştuk. Aldığımız tepkiler ışığında Genel İdare Kurulumuzdan bir karar çıktı, 81 ilde ve ilçelerde kendi adaylarımızla seçime girmek.” yanıtını verdi.
Partisinin 2018’de seçime katılıp katılamayacağına ilişkin tartışmalar sırasında CHP’den 15 milletvekilinin İyi Partiye geçmesine yönelik kullandığı “En büyük pişmanlığım” sözleri sorulan Akşener, şunları söyledi:
“Geldiğimiz noktada seçime ortak girdik çünkü bizi seçime sokmamak üzere bir karar vardı. Öyle bildirilmişti YSK’den, zaten tuhaf bir yönetim anlayışı vardı. Gittim Sayın (Kemal) Kılıçdaroğlu’ndan 15 milletvekili istedim, 15 milletvekili arkadaş seçime girebilelim diye geçici geldiler bize. Sonra o seçime girmek için biz hem teşkilatlarımızı tamamlamışız hem grup kurmuşuz diye YSK seçime girme kararı verdi. Normal şartlarda harika bir şeydi, demokrasiye dair çok önemli bir tutumdu. O önemli tutum bizim ayrıca da kuruluş ayarlarımızdan, kuruluş sebebimizden kurulma amacımızdan bu tarafa doğru kaymamıza da sebep oldu. 2018 seçimlerine yalnız girecektik ama bu 15 milletvekili vesilesiyle ittifak içerisine girmiş olduk.
Şimdi böyle bir çerçevede yola çıkıldı ama bütün bir süreç, bunu ‘Ne kadar güzel bir iş yaptık.’ diye anlatmak yerine her kafası kızanın, ‘Biz olmasaydık İyi Parti olmazdı.’ diline çevrildi. O kadar başımıza kakıldı ki televizyonlara her çıkan arkadaş, röportaj verenler zaman zaman bize kızdıkça Ömer Seyfettin’in ‘Diyet’ hikayesine döndü bu iş ve gelinen noktada demokrasiye dair alınan tutum gitti. Bunu yöneticilerin bir kısmı dahil CHP’nin mensupları yaptı. Sonuç itibarıyla bunu bir demokrasi eylemi olarak ortaya koyamadık. Sonuç itibarıyla benim ve arkadaşlarımın bakış açısı da şu; bu demokrasi eyleminin neticesinde ne oldu, herkes kazandı. Biz seçime girdik doğrudur. Belki sokmayacaklardı, doğrudur. Bana göre mücadele etmeliydik. Bu da doğrudur ama böyle bir yol tercih ettik.”
Bir yanıt bırakın